Eveet,nerde kalmıştık.Sofyanın
akşam görüntüsünden.Akşamları da gündüzleri de ayrı bir sessiz bu sofya.Güzelim
buram buram tarih kokan sokaklarını sahipsiz bırakmışlar sanki.Oysaki hayat sokaklarda.Sevgili Sofya
halkı,bir dışarı çıkabilir msiniz lütfen diye bağırasım geldi sokaklarında.Öyle
sessiz de ayrı güzelliği vardı tabi.Otel saati gelince her zamanki gibi sıfırı
tükettiğimiz enerjimizle odalarımıza gidip doğru uyuduk.
Bu sabahsa erkenden kahvaltımızı
yapıp yine yollara koyulduk.Yolların da ayrı bir güzelliği oluyor bu
otobüste,Hele o kadar yetenekli arkadaş varken…Tüm yol boyunca inanırmısınız
bilmem bir saniye yerimde duramadım.Bunda sağlam kadromuzun da etkisi büyük
tabiki.(otobüsümüzdekier klarnetçi arkadaşımızdan
tutun tefçi arkadaşlarımıza kadar her türlü müzik aleti çalabilen müzisyenler,diğer
yandan tiyatrocular,edebiyatçılar,beatboxçılar vs. ve tabiki Doğa için Çal
proje koordinatörü Fırat Çavaş’dan oluşuyor.Böyle bir kadroylayola çık;gel de
yerinde dur. J )Mola
verdiğimiz bir yerde yemek yedik;Bulgar yemeklerinden sonra nedense konserveler
bile ayrı bi lezzetli geldi bana.Ve Akşama doğru Romanya’daydık.Romanya’dan
girer girmez farklı bir ülkede olduğunuzu hissediyorsunuz.Tarihi
binalarını,katedrallerini,saraylarını korumayı ne de güzel başarmışlar.Henüz
gezememe rağmen otele gidene kadar gördüğüm sokaklarının o mistik
havası,çevredeki gotik mimarinin tavan yaptığı yapılar burayı sevmeme
yetti.Şimdi oteldeyiz.Yarın da buraları keşfetme vakti.İyi bir gezi için iyi
bir dinlenme şart.Hoşçakalın şimdilik arkdaşlar…:) Gizem GÜNLÜ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder