
Gençlik Otobüsünün sonraki durağı Budapeşte!
Macaristan’ın bu kadar güzel ve İstanbul’a bu kadar
benzediğini söyleseler daha bir heycanla gelirdim buraya. Daha hazırlıklı
olurdum en azından… :) Ama belki de Budapeşte’den böylesine güzellik
beklemediğim için de böyle harika bulmuş olabilirim.
Efendim gece Bükreş’ten yola çıktıktan sonra sabah 12 gibi
Budapeşte’de otelimizdeydik. Otel şimdiye kadar kaldığımız en lüks yer :)
Odalarımızda tuvalet-banyo-buzdolabı-klima dörtlüsü olduktan sonra bana her yer
lüks çünkü :D

Sabah valizlerimizi koyduktan sonra kahvaltımızı yapıp
Budapeşte’nin meydanına geldik. Toplu fotoğraflar, videolar derkeeen serbest
zaman geldi ve meydanın arka tarafında kalan bir parka gidelim dedik. İyi ki de
demişiz çünkü resmen şatomu buldum! Yahu bu ne güzellik… Ne harika bir yapı ve
doğal güzellik… Yem yeşil çimler ve göl… Aman Tanrım dedim ve oradaki
kanolardan birini ayarlayıp gölü keşfe çıktık. Az gittik uz gittik (Gerçi ben
kraliçe gibi yayılmıştım sandala, kürekleri yaverlerim çekti :P ) ve tabiki
süremiz bitti :D Serbest zamanlar hemen bitiyor :(

Koştur koştur otobüse yetişmeye çalıştık. Neyse ki yetiştik
,çünkü geç kalanlar uyarı alıyor :( Otobüsümüz vınladı ve bizi Budapeşte’yi
tepeden görecek bir yere, Galler Tepesine çıkardı. Arkadaşlar burayı anlatmam
zor :D Çünkü o kadar büyüleyici bir güzelliği var ki Şehrin… Diyorum ya, Bir
nevi İstanbul, sadece burası kafir :D Tepeyi ve manzarayı bol bol çektikten
sonra da saatler 22:00 yi gösteriyordu. Bir hatırlatma, burada saatler 1 saat
geri, yani Türkiye saatiyle saat 23.00. O saatten sonra da bir şey yapılmaz
deyip karnımızı doyurduk, ardından da otel :) Ve işte ben sizlere bunları
yazıyorum. Yarın Budapeşte’yi biraz daha gezeceğiz, bakalım gözlerimi iri iri
açmamı sağlayacak başka ne harika yapıtlar ve güzellikler göreceğim :) Seni
sevdim Budapeşte! :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder