13 Ağustos 2014 Çarşamba

Soğuk insanlı sıcak Bükreş

GO 4. Gün

3. günün gecesini Bükreşte geçirmiştik fakat yapmamız gereken görevler olduğundan dolayı geceyi hostelde geçirmiştik. Uyandık kahvaltımızı yapıp otobüsümüzle buluştuk. Parlamento Sarayının önünde fotoğraflar çektik. Ne kadar sarayın dışını görmek beni heyecanlandırsa da ben önemli binaların ve müzelerin içini görüp büyülenmeyi tercih ediyorum. Sarayın önünde çekimler bittikten sonra serbest zamanımız başladı.
Grubun bir kısmı olarak Parlamento Sarayına gittik. Girişte bir anlık kaygı yaşadık çünkü pasaport istediler bizim hizmet pasaportumuz olduğu için yanımızda taşıyamıyorduk sonra gişedeki kız kimliklerimizlede girebileceğimizi belirtti. Boynumuzdaki gençlik otobüsü kartımızı öğrenci kartı göstererek 5.75 euro ya devasa binaya girmiş olduk.


Ceauşescu gerçekten çok değişik bir adammış sarayın içi o kadar büyüleyici kibina mermerden cam gibi görünen her şey kristalden perdeler ipekten. Her odanın tavan deseni ya yerdeki halı ile yada yer zemini ile aynı desende ve dünyanın en uzun perdeleride oradaymış tek bir perdenin kilosu 250 kiloymuş. İnanamadığım şeylerden biride aydan görülebiliyormuş. Size rehberin bize anlattıklarını yazmaya kalksam baya uzun sürer tek tavsiyem gidip kendiniz görmeniz. Sarayı gezerken kat ettiğimiz yol yalnızca 2 kilometreimiş.


Saraydan çıktıktan sonra kısa film çekmek için otobüsün oraya gitmeden önce magnet alabileceğimiz bir yere girdik. Romanyanın insanları o kadar terski sanki ülkelerine gelen her turist suçlu gibi  bu konuda insanlarını hiç beğenmedim. İşimizi hallettikten sonra geç kalacağız diye Parlemento sarayının önündeki koca caddeyi koştuk. Çünkü 1 dakikalık geç kalma bile uyarı almamıza sebepti. Kısa filmde rolleri okuduk deneme yaptık ama daha sonra çekmeye karar verdik. Yemeğe de gitmemiz gerekiyordu bir türk restoranında döner yedik.
Yemek yedikten sonra tekrar o koca caddeden koşmamız gerekiyordu çünkü bu sefer kişisel çekimlerimiz vardı Gençlik Otobüsüne nasıl dahil olacağımızı anlatmamız gerekiyordu koşarak gittik ve bu işide hallettik.


 Saat 10 a yaklaşıyordu. Önceki senelerde GO da şoförlük yapan bir amca bizi arabasıyla markete su almamız için götürdü sağolsun susuzluğumuzuda öyle giderdik. Bu seferde tuvalet ihtiyacımız doğdu orada olan alışveriş mmerkezine koştuk bu olayıda hallettik saat 10 a çeyrek vardı o cadde okadar uzunduki normal hızda yürümek 20 dakikayı alıyordu ve biz gene koştuk otobüsümüze geç kamadan yetiştik.
Koşarak bir gün geçirmiş olduk tüm şehri gezemesekte bir yeri tam anlamıyla gezdik.
ELİF ARSLAN


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder